444 0 469 / GÖZ

KATARAKT

Katarakt, görmeyi engelleyen hastalıklar arasında en sık görülenlerden birisidir. Kataraktlı hastalar, dünyayı bir bulut perdesinin arkasından bakıyormuş gibi görürler.

Gözün içinde; tam göz bebeğinin arkasında bulunan ve gözün her mesafeyi net görmesini sağlayan gözün doğal iç merceğinin, saydamlığını kaybederek buzlu cama benzer bir hal almasına katarakt denir. Buna bağlı olarak ışık ya da görüntü, gözün içine giremez ve gözün en arkasında bulunan görme sinirleri tarafından algılanamaz.
Katarakt; ilerleyici bir hastalıktır ve yavaş yavaş ilerlediğinden dolayı, birçok hasta katarakt iyice ilerlemeden fark edemez. Başka bir deyişle, iyi görmenin nasıl bir şey olduğunu unutur.
Genelde iki gözde birden olmasına rağmen, bir göz her zaman diğerine göre daha ileri seviyede hastadır. Bu yüzden iyi gözleriyle gören hastalar, diğer gözlerindeki katarakt çok ileri seviyelere kadar ilerlemesine fark edemezler.
Genellikle yaşlılarda görülen katarakt; doğuştan olabildiği gibi, diyabet, romatizma, hormonal dengesizlikler gibi vücuttaki diğer hastalıkları takiben da görülebilir. İkincil olarak, başa ya da vücuda alınan bir darbe sonrası ya da ilaç kullanımı sonrasında da görülebilir.
Doğuştan kataraktlar; genellikle ailesel sebeplere bağlıdır ve ilerlemeler çok kısa zaman içerisinde tedavi edilemezse, göz tembelliğine yol açarak tedavideki başarı oranını düşürür.
Vücuttaki bir hastalığa yönelik ilaç kullanımına bağlı olan ya da alınan darbe sonrası gelişen kataraktlar, genellikle çok hızlı ilerler ve kısa zaman içerisinde görme seviyesini karşısındaki kişiyi tanıyamayacak seviyelere kadar düşürür.
Katarakt, yaşlılık yıllarında ise ilerleme çok daha yavaştır. Bu hastalar etrafı sarı ya da kahverengi görürler.
Her ne sebeple olursa olsun, katarakt sadece cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak yüzde yüz tedavisi olan nadir hastalıklardan birisidir. Katarakt ilerledikçe sadece görmeyi azaltmaz, göz için tehdit oluşturmaya da başlar. Göz içi iltihaplanmasından göz tansiyonuna kadar birçok hastalığı da yanında getirir.
Katarakt ilerledikçe gözün normal dokularına zarar verdiğinden, kataraktı ameliyatla göze zarar vermeksizin almak zorlaşır.
Kataraktın tedavisindeki yöntem; artık göz için bir yabancı cisim haline gelmiş olan eski merceğin, gözün normal dokuların zarar vermeksizin çıkartılıp yerine yapay merceğin konulmasıdır.
Bu yöntemin ismi “fako” yöntemidir.  Her ne kadar fako yöntemi yaklaşık 30 yıldır kullanılıyor olsa da, göz içine mercek yerleştirme teknolojisi çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. Özellikle son dönemde kullandığımız multifokal mercekler ile belli bir yaşın üzerindeki hastaların ana problemi olan yakın gözlük kullanıma zorunluluğu da ortadan kalkmaktadır.

Katarakt nedir?

Kataraktı anlamak için öncelikle anatomiden biraz bahsetmek gerekiyor. Gözümüzün içinde göz bebeğimizin arkasında saydam olan görmemizi sağlayan şeffaf lensimiz vardır. Bu lensin şeffaflığını yitirmesine opaklığını kaybetmesine katarakt diyoruz.

Katarakt olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Hastalarımızdaki en büyük problem görme azlığı, net görememe yakında ve uzakta görme bozukluğu gelişmesi, ışıklarda saçılmalar gibi şikayetlerdir. Hatta bazı hastalarımızda uzak görme bozulurken yakın görme düzelebiliyor. Bu tarz şikayetlerde hekiminize başvurmanız gerekiyor.

Katarakt tedavisi nasıl gerçekleşir?

Kataraktın tedavisi maalesef ilaçla veya damla ile olmuyor. Tek tedavimiz cerrahi tedavidir. İki milimetrelik ufak bir kesiden girerek ultrason enerjisiyle katarakt gelişmiş yani opaklakmış lensimizi alıyoruz ve hastaya uygun olan merceği yerleştiriyoruz.

Takılan merceklerin özellikleri nelerdir?

Eskiden elimizde sadece tek odaklı lensler vardı. Yani hastaya bu merceği taktığımız zaman sadece uzağı görmesini sağlayabiliyorduk. Yakın veya orta mesafelerde hastaların ekstra gözlük kullanmaları gerekiyordu. Şu anda da bu lensleri uygun hastalarda kullanıyoruz. Daha sonra bifocal iki odaklı mercekler gelişti. Şu an gündemde olan halk arasında “Akıllı Mercek” olarak bilinen üç odaklı mercekler kullanılabiliyor.

Ameliyat sonrası süreç nasıldır?

Ameliyatınız 10-15 dakika içerisinde tamamlanıyor. Daha sonra hastamızın gözünü kapatıyoruz. Aynı gün kapalı olmasını hem hastalar istiyor hem de bizim için daha da konforlu oluyor. Ertesi gün hastamızın gözünü açıyoruz ve bir hafta on gün olacak şekilde ilaç kullanmalarını istiyoruz. Hastalarımızı düzenli aralıklarla takip ediyoruz.

0
Would love your thoughts, please comment.x